Orman Yangınları Ve Yok Olan Değerlerimiz
Türkiye'nin toplam yüzölçümün 21 milyon 188 bin 747 hektarlık kısmını orman alanları oluşturuyor. Bu alanın 15 milyon 439 bin 595 hektarlık kısmını normal ve bozuk koruluk, geriye kalan 5 milyon 749 bin 152 hektarını ise bataklık alanlar oluşturuyor.
İl bazında ise en fazla orman alanı deniz, güneş ve kum üçlemesinin merkezi, turizmin başkenti Antalya'da. Antalya'da toplam 1 milyon 180 bin hektar orman bulunuyor. Yeşil dokusuyla Türkiye'nin akciğeri konumundaki Antalya'da, 2012'de çıkan yangınlarda toplam 651 hektar orman kül oldu. Alınan teknolojik önlemlere rağmen orman yangınlarının önüne geçilemiyor. Kaş Orman İşletme Bölge Şefliği, orman yangınlarında kaybı en aza indirmek için 'Yangına Dirençli Orman Kurma' projesi başlattı. Projeyle Kaş'taki orman alanları yangına karşı dirençli ve güvenli hale getirilecek.
Bir ağaç türü düşünün, dünyada en yaygın olarak Türkiye’de bulunuyor. Bu ağaç sadece soluduğumuz havayı temizleyip, erozyonla toprakların taşınmasına engel olmuyor, ekonomiye de katkı sağlıyor. Bu tanımlamaya en çok yakışan ağaç, kızılçamdır. Kızılçam Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde deniz seviyesi ile 600-700 m yükseltilere kadar hemen her yerde saf ormanlar kurabilmektedir.Orta ve Batı Karadeniz’de yerel olarak bulunan kızılçam, Akdeniz Bölgesi’nde 1500 m yükseltilere kadar çıkabilmektedir. Son verilere göre Türkiye’de 5.854.673 alanla, en yaygın yetişen ibreli ağaçtır.
Kızılçam kuraklığa, susuzluğa, aşırı sıcağa dayanabilmektedir. Buna rağmen ışıksızlığa tahammülü yoktur. Kızılçam hızlı büyüyen orman ağaçlarının başında gelmektedir. Türkiye ormanlarını oluşturan diğer orman ağacı türleri dikimden en erken 80-100 yıl sonra kerestelik hale gelebilirken, kızılçamlar 40-50 senede kerestelik odun verebilmektedirler. Kızılçam 25 m boy, 60 cm kadar çap yapabilen önemli bir orman ağacıdır. Önceleri piramit görünüşlü iken yaşlandıkça geniş tepeli bir hal alır. Sıcaklık isteği fazla olan bir türdür. Kışları ılıman, yazları sıcak ve kurak olan yerlerde yaşamayı tercih eder. Zayıf, kayalık, kireçli ya da kumsal topraklarda yetişebildiği gibi balçıklı topraklarda kaliteli gövde yapar. Toros sediri gibi derinlere giden kazık kök sistemine sahiptir.
Kızılçam ağaç türünün Çanakkale'den başlayıp Hatay'a kadar devam eden Ege ve Akdeniz kıyılarındaki ormanlık alanlarında doğal yayılış göstermektedir. Bu bölgeler bizim tüm ormanlarımızın yüzde 65'ini oluşturur. Yani yüzde 65'i yangına birinci ve ikinci derece hassas bölgelerdir.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Akbulut da Türkiye'de en geniş yayılışı meşe türlerinin gösterdiğini, onu kızılçam, karaçam, kayın, sarıçam, ardıç, göknar gibi türlerin takip ettiğini belirtmektedir. Bölgesel bazda Ege'de kızılçam, karaçam, meşe türleri ve fıstıkçamı, Marmara'da kızılçam, karaçam, kayın, meşe, göknar, kestane, Karadeniz'de kayın, göknar, sarıçam, karaçam, kestane, ladin, Doğu Anadolu'da meşe türleri ve sarıçam, Güneydoğu Anadolu'da meşe türleri, Akdeniz'de kızılçam, sedir, meşe, ardıç, İç Anadolu'da sarıçam, karaçam ve meşe türlerinin genellikle yayılış göstermektedir.
Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, son 15 yıldaki ağaçlandırma çalışmalarıyla orman varlığı yüzde 7,2 artan Türkiye, 22,3 milyon hektar orman varlığına sahip oldu. Bu ormanlık alanların, 12,5 milyon hektarına denk gelen kısmı ise yangına hassas bölgelerde bulunuyor.
Türkiye'de 10 yıllık sürede çıkan 24 bin 264 orman yangınında, yılda ortalama 9 bin hektar alan zarar görürken, bunların yüzde 87'sinin insan kaynaklı çıktığı belirtilmektedir.